19 Nisan 2020 Pazar


ROMA İMPARATORLUĞU

Roma İmparatorluğu, Roma Cumhuriyeti'nin Augustus liderliğinde MÖ 1. yüzyılda yeniden örgütlenmesiyle kurulan Antik Roma devletidir. Uzun yıllar Akdeniz çevresinde hüküm süren Roma İmparatorluğu, 375 yılındaki Kavimler Göçü'yle başlayan karışıklıklardan sonra 395 tarihinde doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldı. İmparatorluğun batıdaki kısmı olan Batı Roma İmparatorluğu Kavimler Göçü'yle Avrupa'ya gelen Cermen kavimlerinin saldırıları sonucu 476 yılında yıkılmış, doğu kısmı da varlığını Doğu Roma İmparatorluğu veya Bizans İmparatorluğu olarak 1453'te Osmanlı İmparatorluğu'nun yedinci Padişahı II. Mehmet'in İstanbul'u fethine kadar sürdürmüştür.
"Roma İmparatorluğu" ünlü Latince Imperium Romanum'un Türkçesidir. Bu deyişte imperium sözcüğü bir bölge, vilayet anlamında kullanılmaktadır. Roma İmparatorluğu Avrupa'nın Romalıların egemenliği altında kalan kısmı için kullanılan bir isimdi, denilebilir. Aslında Roma kent sınırlarının aşılması ve yayılma politikası imparatorluk döneminden çok önce başlamıştı. Roma İmparatorluğu en geniş olduğu dönemde yaklaşık 5.900.000 km² büyüklüğündeydi. Avrupa tarihinin "klasik antikite" dönemindeki en geniş imparatorluğuydu.
Augustus'un otokrasisinden yüzyıllar önce Roma (Roma Krallığı ve Roma Cumhuriyeti) zaten İtalyan Yarımadası'nı aşmış, önemli rakiplerini yenilgiye uğratmıştı. Augustus'un reformları Roma Devleti'ni bir imparatorluğa çevirmiş, 3. yüzyılın sonlarındaki Diokletian reformuna kadar sistem büyük oranda değişmeden devam etmiştir. Diokletian reformu imparatorluğu tetrarşiye dönüştürmüştür. Her ne kadar Diokletian'ın sunduğu politik sistem kısa bir süre boyunca varlığını korusa da, imparatorluğun ikiye bölünmesine yol açmıştır. Bu da Roma'nın egemenliğinin iki yüzyıl boyunca daha Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak sürdürmesine olanak sağlamıştır.
Batı Roma İmparatorluğu'nun geleneksel çöküş tarihi 4 Eylül 476'dır. Yaklaşık binyıl sonra, 1453'te, daha çok Bizans İmparatorluğu olarak anılan Doğu Roma İmparatorluğu Osmanlıların egemenliğine geçmiştir. Augustus'tan Batı Roma imparatorluğu'nun çöküşüne kadar Roma, Batı Avrasya'da egemen olmuş, nüfusun yarısını barındırmıştır.
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/3/37/DSC04496_Istanbul_-_Museo_archeol._-_Augusto_-_sec._I_d.C._-_Foto_G._Dall%27Orto_28-5-2006.jpg/330px-DSC04496_Istanbul_-_Museo_archeol._-_Augusto_-_sec._I_d.C._-_Foto_G._Dall%27Orto_28-5-2006.jpg

Roma'nın ilk imparatorunun kim olduğuna dair kesin bir yanıt vermek mümkün değildir. Tamamen teknik açıdan bakıldığında net olarak bir "ilk imparator"dan bahsetmek kolay değildir zira bu unvan Roma'nın, anayasal sisteminde bulunan resmî bir konum değil farklı rollerin birleşmesinden oluşan bir pozisyondu.
Bir Dictator perpetuo, Bu Roma Cumhuriyeti'nde resmî bir pozisyon olan diktatörlüğün kural dışı bir biçimiydi. Yasalara göre normalde bir diktatörün yönetimi asla altı aydan fazla olmazdı. Bu yüzden Sezar tarafından oluşturulan diktatörlük biçimi Roma Cumhuriyeti'nin temel ilkeleri ile oldukça çelişiyordu. Ancak ne kadar kural dışı olursa olsun resmî olarak yetkileri bu cumhuriyet unvanına dayanıyordu ve dolayısıyla da kendisi bir cumhuriyet yetkilisi olarak kabul edilir. Hiç değilse kendisi öyleymiş gibi davranıyordu. Aralarında birçoğu kendisi tarafından merhamet göstererek bağışlanmış eski düşmanlarının da bulunduğu bir dizi senatör Sezar'ın kendisini kral ilan edip bir monarşi kurmasından giderek endişe duymaya başlamışlardı. Bu yüzden Sezar'a suikast düzenlemek için bir komplo hazırlamışlar ve MÖ 44 yılının 15 Mart günü diktatör suikastçilerin bıçak darbeleriyle öldürülmüştür.
Sezar'ın siyasi vârisi, ablasının torunu olan Octavianus selefinin hatasından ders çıkarmış ve hiçbir zaman herkesin endişe ettiği diktatörlük unvanı için bir talepte bulunmayarak çok daha dikkatli bir biçimde iktidarını cumhuriyetçi yapıların ardında gizlemiştir. Bunun amacı cumhuriyetin onarıldığı hülyasını beslemekti. Octavianus kendisine Augustus (soylu, yükseltilmiş kişi) ve Princeps ("Roma Cumhuriyeti'nin birinci vatandaşı" ya da "Roma Senatosu'nun baş lideri" anlamında) gibi unvanlar edindi. Princeps devlete iyi hizmette bulunanlara verilen bir unvandı. Pompey de bu unvana sahipti.
Bunlara ilaveten Augustus'a meşe ve defne yaprağından yapılmış çelengi giyme hakkı da verilmişti. Ancak şunun altı çizilmeli ki bu unvanların ya da çelengin hiçbiri Augustus'a resmî olarak ilave güçler ya da otorite kazandırmıyordu. Resmî olarak kendisi yalnızca fazlasıyla değer verilen Roma vatandaşı bir konsüldü. Augustus, Marcus Aemilius Lepidus'un MÖ 13'te ölmesinin ardından Pontifex Maximus da oldu. Augustus bir dizi ilave, sıradışı gücü çok fazla unvan talebinde bulunmadan elinde topladı. Nihayetinde ihtiyacı olan şey unvanlar değil yetkinin kendisiydi. 




roma imparatorluğuna ilgi duyanlar için ''ROME'' dizisini tavsiye edebilirim 2 sezon ve toplam 22 bölümden oluşuyor,keyifli izlemeler:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder